bir puding değil.

gözlüğüm yamuldu. istediğim gözlük çerçevesi accayip olmasa da biraz pahalı. hayatım babamın kazaklarını giymekle giymemek arasında bir yerlerde sürünüyor. ya da sürünen sadece ben de olabilirim. o kısımdan emin değilim. bu saatte uyanığım çünkü bu saatte uyanık olmayı ve sonra sabah serviste ağzım açık uyumayı çok seviyorum. öğlen eve gelince önceki günün uykusuzluğuyla uyudum ve projemle essay'im şu saatlere kaldı. projeyi bitirdim. essay'in ise allah belasını versin. cansız varlıklara beddua etmek yeni alışkanlıklarımdan. başka alışkanlıklarım da var; ama söylemem. bugün ağzı olan konuştu. birinci twitter savaşı çıkacak diye çok korktum blog. ama çıkmadı. oje falan sürüyorum ben. haber izlemiyorum mesela. sağduyulu medya beni çok üzüyor blog. sabahları çok üşüyorum. sabahları çok trafik oluyor. sabahları ve akşamları otomobil sahibi herkesten nefret ediyorum. öğlenleri ise yanımda para olmadan emniyete gidip ehliyet almaya çalışıyorum. sürücü kursu sahibiyle bir türlü seviyeli bir ilişki kuramıyoruz; çünkü ben hep çemkiriyorum blog. hep. 

yuvarlanıp gidiyorum blog. evet. üç aydır biriken statik enerjim meğer bunun içinmiş. ne oluyor pek anlayamıyorum. bazı insanlara elimi uzatsam tutarlar gibi. uzatmak istiyor muyum blog? saçlarımı diyorum uzatmak istiyor muyum? efendim? ne dedin? kim.

Hiç yorum yok :