ben ruhi bey nasılım?

niye ölmemeli öyleyse
yaşamak mutlu bir devinimse


yıllar önce suratında soru işaretleri olan bir adamın fotoğrafının afiş olarak kullanıldığı bir oyuna annem tarafından götürüldüğümde ve sıkıntılar içinde bir saat (veya daha az) koltuğumda boğulurken, adamın biri bir yatağın üstünde limonluktan, yangından bahsederken ne uğur polat"tan ne de edip cansever"den haberim vardı. oyundan çıktığımda bir insanın nasıl olup da bu kadar şeyi ezberleyebildiğinin sorgulamasını yaparken aklım "yeditepe istanbul"daki adam bu" diye haykırmakla meşguldü. yıllar sonra aslında hangi oyuna gittiğimin ayırdına vardığımda annem şöyle diyecekti:
- kim bilir bir daha ne zaman gelirdi, görmenizi istedim.

ve şimdi
7 kasım pazar
saat 15.00
uğur polat

sanırım ağzım sulanıyor.

serenat yaptırılacak adam.


nasıl bir adamsın sevgili dallas green.
soyadın green bi kere.
yüzüğü göster geliyorum.