cope with cope

merhaba. öncelikle şu çizeceğim tablodaki yanlışı bulalım: bu akşam benim dışımdaki tüm aile bireyleri dışarı çıktı.  bulduk mu? hah, tamam. şimdi sıra herkesin dışarı çıkması ve benim de aç kalmam üzerine olan tarafta. baktım midem isyan ediyor, e hazır plaj mevsimi de gelmiş kendimi aynada inceleyip beğenmemezlik yapmazsam olmaz, burger king'i boykot ettiğimden mc donalds'tan sipariş verdim. (evet. ironik. evet ordan değil de öbüründen yiyerek kapitalist sistemin dişlilerine büyük başkaldırılarda bulundum adeta. neyse burayı geçelim.) geleliiiim artılara eksilere. bi kere burger king'in paketlemesi daha güzel. yemek geldiğinde alt üst olmamış oluyor hiçbir şey; ama mc donalds'ın da patetesleri sıcaktı. ikisi de yan yanalar ve katettikleri mesafe dolayısıyla aynı. yine de patateslerin elma dilimi olmaması (oha. sipariş verirken patates dilimi dediğimi fark ettim şu an. ondan getirmemiş olabilirler bak. bi de bunu tartayım kafamda.) kalbimi kırdı. ayrıca fazla tuzluydu. burger'ın ayranı daha büyük oluyordu diye hatırlıyorum değilse de daha güzeldi ve neticede afiyetle mideme indirdim. böyle yani. bu.

bi de ilk yıl alacağım derslere yaklaşık bi yıl sonra alıcı gözle bakıp keyfe geldim ki sorma. çok güzel lan! şimdi gideyim de hazırlığı atlayayım. 

Hiç yorum yok :