aslında hiçbir şey normal değildi. bi kere martta kar yağıyordu. bunun neresi normaldi. hiçbir şey normal değildi. kazma kürek değil soğuktan ciğerler yanıyordu. kütüphanede yer yoktu. burnumu çekiyordum. gözlerim sulanıyordu.
sonra ne olduysa kendimi otobüs durağında onlarca insanın arasında, karın altında donarken buldum. otobüsler gelmekten çoktan vazgeçmişti, taksiler yolcu almayı reddediyordu. herkes küfrediyordu. niye çıkmışlardı. ne güzel evde oturuyorlardı. allah allah ankara böyle kar böyle rezillik görmemişti.
ama olmuştu lan.
deli gibi kar yağıyordu. "biraz" bekledikten, otobüsün gelmeyeceğini anladıktan, dolmuş duraklarındaki devasa kuyruğu gördükten, toplaşıp taksi bulamadıktan sonra yürümeye karar verdim. kızılay'dan bakanlıklar'a yürürken bir yer yön özürlü olarak eskişehir yolu'na giden otobüse "oran yolundan geçiyo mu?" diye sordum. evet lan. sordum. şoför de cevap olarak
kapıyı suratıma kapadı.
şoku atlattıktan sonra yürümeye devam ettim. derkeeen bi şekilde bi arabaya kendimi attım. lakin. araba cinnah'tan yukarıya çıkamadı. saat sekize geliyordu. bacaklara kuvvet diyerek yola düştüm. tam anlamıyla köpek gibi solumaya ve notre dame'ın kamburu formu almaya başlamışken arkamdan bi ses "biraz dinlen istersen" dedi. döndüm. "hııeeah" tadında manasız bir ses çıkardım. "siz benden daha genç gibisiniz" dedim. zira kendisi 80 yaşında falandı ve saat üçten beri yürüyordu. sonuç olarak ziyadesiyle ıslanıp yürüdükten sonra atakule'de babam tarafından alınıp eve yollandım.
ankara böyle kar görmediiiiiiiğğğ. yalan. beytepe'deyken tak çıkar zincirle kızılay'dan yardırdığımızı bilirim. karasal iklim bu arkadaşım. olur.
o değil de. cinnah meğer çok dikmiş. ben bugün bunu anladım dostlar.
5 yorum :
kendimi düşündümde yolda kalsam çok feci,farklı kıta bi kere.yürünmezde,yüzemezsinde.
haha:D zaten istanbul'da öyle şey olmaz. izin vermezler eminim buna.
bir belediye başkanı da koltuğunu bir günlüğüne bir belediye meclisi üyesi kadına bırakıvermiş. ola!
zor bir gün olmuş bir de.
spor dolu bir gündü.
Yorum Gönder