kurdela almam lazım.

annem bir iki haftadır yemek haricinde ev işlerinden istifa ettiğinden özetle evi bok götürüyor. bayağı bildiğin tozlar uçuşuyor evde. ben de yememe bakıyorum. zira kabak tatlısı tencerede oldukça hava benim için hoş. hava dedim de ankara'nın menapozlu gibi bir öyle bir böyle olması ciddi anlamda canımı sıkıyor. bahar gelsin ya da gelsin. bugün bol bol pasif içici olarak sigara içtim ve işin yanıma kâr kalan tek yanı güzel insanlarla sohbet ve aldığım iltifatlar oldu. ara ara etrafımdaki hemcinslerimden duyduklarım da iyi hoş tabi ama dostum, beğenilmek iyidir. kızılay'daki sokaklardan birinde (yüzyıllar var ki adlarını öğrenemedim o sokakların) "arkdışlar fal var fal baklır" diyen ve bunu iddiaya girerim hiçbirinizin duyma şerefine erişmediği vurgu ve tonlamalarla söyleyen biri var. bi gün o adama gıcık olanlar toplaşıp çok fena döveceğiz, bundan felaket derecede eminim. pazar günü sınavdan sonra k.'yle birlikte kaybedenler kulübü'ne gidiyoruz ve bir ay sonra okula dönecek olmamın verdiği üzüntünün yanında mutlandıran tek şey bu.

Hiç yorum yok :