saçının bir tarafı daha kabarık duruyordu, kaygılıydı. gülünce bir gözü daha fazla kısılıyordu, kaygılıydı. güneşte yanakları kızarıyordu, kaygılıydı. pantolonun paçası biraz yukarda duruyordu, kaygılıydı. otobüste dengesini sağlamakta zorlanıyordu, kaygılıydı. müziği yüksek sesle dinliyor olabilirdi, kaygılıydı. bağcıkları çok fazla görünüyordu, kaygılıydı. kaşlarını çatarak mı bakmıştı kıza, kaygılıydı. kalktığında beli açılmış olabilirdi, kaygılıydı. şemsiyesinin suyu birine mi sıçramıştı, kaygılıydı. laf mı atmışlardı, kaygılıydı. yeterince mutlu görünmüyordu, kaygılıydı. gözlerinin altı fazla koyuydu, kaygılıydı. kazanamayacak olabilirdi, kaygılıydı. bugün yeterince güldürmemişti kimseyi, kaygılıydı.
biraz daha rahat olabilsem belki asansör boşluğundan düştüğüm rüyalar görmezdim ve yediklerim yeniden 'tadıyor' olurdu. henüz on sekiz yıl olmasına rağmen nefes almanın bile beni bu kadar kaygılandırması sanki evden çıkarken nefesimi tutuyormuşum da gün boyu öyle geziyormuşum gibi hissettiriyor. bazen çok zorlanıyorum ve bazen otobüste biri bana anlamış gibi gülümsüyor.
4 yorum :
http://on.fb.me/mivCKe
geçiyordum.
http://isitgoingtobeok.com/
geçtim.
teşekkür ederim,
ikinize de.
istemsizce reblog tuşu aradım.
Yorum Gönder