çok fazla düşünmenin hayatım ve kendim üzerine takıntılar ya da yolumun üzerinde oradan hiç oynamayacakmış ağırlığında kütleler yaratmaktan başka bi şeye yaradığını henüz görmedim. yine de bu kadar düşünmenin bazen görmek istemediğim şeyleri gözüme sokup sokmadığından emin olamıyorum.
bi şeylerin iyi olması ya da iyiymiş gibi görünmesi için alttan aldığımız şeyler... önünde sonunda kendimizi aslında o kadar da önemli olmadığına inandırdığımız şeyler. zamana bırakırsak düzeleceğine inandığımız şeyler. birikenleri görmezden gelmeye çalıştığımız zamanlar. inat ve ısrarla kapanmayan o bavulun üstünde tepinmemiz.
çevremdeki bi kaç arkadaşım olmasa bazen içine düşmeye başladığım şeyden hiçbir şekilde çıkamazmışım gibi geliyor. insanın kendi kendini yiyebilme becerisi takdire şayan bir şey aslında, düşününce.
neyse ki sabaha karşı su saatte konuştuğumuz süre boyunca sırıttığım insanlara sahibim. neyse ki.
biri kafamın çalışma şeklini hale yola koysa ben uyurken, çok iyi olacak. biraz rahatlık lan. biraz umursamazlık, tek istediğim bu. ah, bi de mümkünse okulda bi arkadaş. hani. mümkünse.
3 yorum :
Aynı dertten ben de muzdaribim. Beynim kontrolden çıkmış vaziyette. Bir saniye içinde milyon çeşit şeyi nasıl düşünebiliyor, o aptal kıvrımlarıyla bunu nasıl beceriyor, anlamıyorum.
Dangalak beynimi her ne kadar anlamasam da, seni anlıyorum ama. Zaten hangi yazını okusam, "ben bu kızı anlıyorum" diye içimden geçiriyorum.
Senin de "boşverme" özelliğin varsayılan olarak devre dışı bırakılmış. Yeniden düzenlemeye karşı kilitli oluyor genelde. Biraz zor aktifleşir.
glamdring: bu konumda tek olmadığımın bilincindeyim ama işin fena yanı hani seninle karşı karşıya gelsek ikimizin beyni de yine öyle bir çalışacak ki birbirimizin halini anlıyor olmamız yine işleri çözmeyecek. tabi bunu örneklendirmek için söylüyorum. yine de birileri tarafından anlaşılıyor olmak güzel mi, güzel.
must.: bana öyle geliyor ki bi gün bi şey olacak. ama öyle böyle değil iyi yerden vuran bi şey; ancak o zaman aktifleşecek.
Yorum Gönder