orbit

kaybedenler kulübü'nde bi iki cümle vardı. istediğin gibi yaşamak ve bazen bunun için bedel ödemek üzerine. şimdiye kadar kendi adıma düşündüğümde bedel dediğim şey uykusuzlukla gözyaşı arasına sıkışmış günlerden ibaret. daha fazlası için hazırlıklı olup olmadığımı kestiremiyorum. bi hayal için bedel ödemeyi göze almak ve ödenen bedelin hayali yok etmesi. durumlar bazen durduk yerde sırtıma bi ağrının saplanması gibi. ne zaman soğuk yediğimi ya da ne zaman ağır çanta taşıdığımı bilmiyorum. oysa cevap orda: genelde.