Twas brillig, and the slithy toves
Did gyre and gimble in the wabe;
All mimsy were the borogoves,
And the mome raths outgrabe.
“Beware the Jabberwock, my son!
The jaws that bite, the claws that catch!
Beware the Jubjub bird, and shun
The frumious Bandersnatch!”
He took his vorpal sword in hand:
Long time the manxome foe he sought—
So rested he by the Tumtum tree,
And stood awhile in thought.
And as in uffish thought he stood,
The Jabberwock, with eyes of flame,
Came whiffling through the tulgey wood,
And burbled as it came!
One, two! One, two! and through and through
The vorpal blade went snicker-snack!
He left it dead, and with its head
He went galumphing back.
“And hast thou slain the Jabberwock?
Come to my arms, my beamish boy!
O frabjous day! Callooh! Callay!”
He chortled in his joy.
’Twas brillig, and the slithy toves
Did gyre and gimble in the wabe;
All mimsy were the borogoves,
And the mome raths outgrabe.
buu lewis carroll"un hiçbir mana ifade etmeyen şiiridir. ingilizcedeki en iyi "anlamsız şiir"lerden biri olarak gösterilmekte kendisi. bazen ilkokullarda isim ve fiillerin kullanımı için gösterilmekte olup "portmanteau word" denilen (iki anlamlı kelimenin birleştirilmesiyle oluşturulan sözcüklere verilen ad) kelimeleri örneklendirmek için de kullanılıyor.(wiki çevirisi mi oldu ne)
tabi bunu öğrendiniz de noldu orası ayrı.
ayrıca çok mükemmel bir şekilde hasta oldum.
dün sabah çıkardım falan.
bu havalar beni deli ediyor.
ankara"dan nefret edişimin bir başka nedeni
ve baayan oluşuma kanıttır:
çıkardıktan sonra aynaya bakıp da
"vaay yüzüm beyaz dudaklarım kırmızıya yakın pembe amma güzel görünüyorum" deyişim.
blog bu ara ağlama duvarına döndü bir de
evet farkındayım.
dün sabah çıkardım falan.
bu havalar beni deli ediyor.
ankara"dan nefret edişimin bir başka nedeni
ve baayan oluşuma kanıttır:
çıkardıktan sonra aynaya bakıp da
"vaay yüzüm beyaz dudaklarım kırmızıya yakın pembe amma güzel görünüyorum" deyişim.
blog bu ara ağlama duvarına döndü bir de
evet farkındayım.
3 yorum :
aşkolsun hiç de anlamsız değil halbuki bak adamcağız çocuğunu bi yerlere gönderiyor belli ki yolda da azılı canavarlardan sakınması için sıkı sıkı öğütlüyor yavruyu. minik şey kılıcını kuşanıp kuşağını bağlayıp vuruyor yollara kendini. az gidiyor uz gidiyor. yoruluyor ve ağaca yaslanıp dinlenmeye koyulduğunda jabberwocky ağaçların arasından atlıyor ortaya. çocuk kılıncını kınından çektiği gibi kellesini indiriyor yaratığın. sonra da çok insani bişey yapmış gibi babasına götürüyor. babası da bu işe pek bir seviniyor doğrusu, garip bi aile tabi.
geçmiş olsunlar matmazel hanfendi.
:D yine de ilginç değil mi. yani acaba türkçe"de var mı böyle merak ediyorum.
teşekkür ederim (: ayrıca ilk defa profiline erişilemeyen birine rastlamış oldum sayende:P
haha ben de çok güldüm kendime:D türkçeyi bilmem de bilmem kaç yıl önce eurovisionda belçika yapmıştı böyle bi şarkı öyle deği mi
Yorum Gönder